24 Ocak 2016 Pazar

Ülkemizde Taraftarlığın Sınırını Zorlamak

Ülkede en çok sevilen sporun futbol olduğunu , beden eğitiminde en çok oynanan oyunun bu olduğunu televizyonda reytinglerin sınırını zorlayabilecek şeylerin futbol olduğunu bir çoğumuz biliyordur. Galatasaray , Fenerbahçe , Beşiktaş , Trabzonspor hatta Bursaspor her gün duyduğum şeyler oldu. Takımlar , ligler , turnuvalar , kupalar , oyuncular , direktörler , kulüp başkanları ve önemlisi taraftarlar bu oyunun bir parçası. Peki nasıl olurda bir oyun bu kadar tartışmayı , kavgayı , şiddeti hatta cinayetlerin sebebi olabilir ? Hele ki spor gibi birleştirici bir özelliği olan bir oyun bunları nasıl yapabilir ? Bunun sebebi aşarı taraftarlılık ve ya koyu taraftarlılık hissidir. Bu kadar gereksiz bir olayın size nasıl zarar verdiğini ve ne kadar zarar verebileceğini anlatmaya çalışacağım. Şimdi önemli bir takımın taraftarı olduğunuzu ve bir final maçında takımınızın oynadığını düşünün. Bu takım 90+1 de bir gol yedikten sonra kupayı kaybederse sinirden çıldırırsınız. Yaklaşık 10.000 kişinin aynı yerde bu hissi yaşadığını düşünün ? Kıyameti koparırlar ! Hele bir de sokakta karşı takımın taraftarları ile karşı karşıya gelirlerse ne olur ? En iyi ihtimalle atışmalar olur. Bir de futbolcuları düşünsenize ? Takımınız küme düşse dahi takımın oyuncusu en fazla 1 gün üzülür. Normal olanda budur. Takımınız kaybedince ya da kazanınca size bir zararı ya da yararı dokunmaz. En fazla ertesi gün arkadaşlarınızla dalga geçebilirsiniz. Şimdi söyleyin bana başka ne yararı var ? Size para veriyorlar mı ? Hayır ! Sizden para alıyorlar mı ? Yine hayır ! Kısacası hırs yapıp kendinize zarar vermekten başka bir şey yapmıyorsunuz. Bu yüzden taraftar olmayı bırakın demiyorum. Ancak koyu taraftarlığın güzel bir şey olduğunu söyleyemem. Siz siz olun hiçbir konuda bu kadar taraf tutmayın. Atalarımız "keskin sirke küpüne zarar verir" demiş. Boşuna dememişler !

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder